Kellik çok güzel görünebilir. Ama her erkekler, hem kadınlar için saçlarını kaybetme düşüncesi pek de hoşlanılacak bir durum değildir.
Bununla beraber günde 100 saç teline kadar olan bir kayıp normal karşılansa da, duştan sonra veya sadece saçınızı taradıktan sonra gördüğünüz kopan saç telleri sizleri ‘’acaba bunun önüne geçebilir miyim?’’ gibi bir soruyla baş başa bırakır.
Eğer saçlarınızı normalden daha fazla kaybettiğinizi düşünüyor ve gözlemliyorsanız, yapmanız gereken ilk şey, saç kaybına neden olan etkenleri bulmanızdır. Ne kadar çabuk bulursanız o kadar çabuk önüne geçersiniz.
Beslenmenin Saç İle Alakası Nedir ?
Saçlarınızın dökülmesine beslenme düzeniniz neden oluyor olabilir mi?
Eğer vejeteryan biriyseniz ve örnek olarak kırmızı et hiç yemeyerek demir eksikliği yaratacak besinler alıyorsanız, neden bu olabilir. Beslenmenizdeki bazı eksikler saç dökülmesi sorununa yol açabilir. Eğer saç tellerinizdeki incelme ve güçsüzleşme ile beraber, tırnaklarınız da kırılgan ve ince bir hale gelmeye başladıysa, doktorunuza danışarak bir kan testi yaptırıp anemi olup olmadığınızı kontrol edebilirsiniz.
Ek olarak, omega-3 asitleri, B12 vitamini ve biotin bakımından zengin bir beslenme düzeni saç durumunuzda etkin bir rol oynayabilir. Elbette bu vitaminler dökülen saçlarınızı tekrar yerine koyamaz fakat, dökülmeyi önleyip, olan saç tellerinizin daha parlak ve güçlü olmalarını sağlar. Tatlı su balıklarından somon balığı da bu vitaminlerden bolca barındırmaktadır.
Yapılan bazı çalışmalarda, yeşil çayın saç dökülmesi konusunda önleyici bir etkisi olduğunu ortaya koymuştur. Ancak çalışmaların bize sunduğu bulgular net ve kesin değildir. Antioksidan oranı güçlü her çeşit çay beslenmeniz için yararlı olabilir.
Kullandığınız İlaçları Gözden Geçirin?
Saç dökülmelerinin başka bir nedeni de kullanmakta olduğunuz ilaçlar olabilir. Birçok insan, kemoterapi tedavisi sırasında alınan ilaçların saç dökülmesine sebep olduğunu zaten bilir.
Fakat herkesin kullandığı yaygın ilaçlardan bazılarının da saç dökülmelerine neden olabileceğini pek kimse bilmez. Örnek olarak bazı kolestrol düşürücü ilaçlar, steroidler, yüksek kan basıncı ilaçları ve bazı hormon terapileri buna neden olabilir. Bazı hormon terapilerinde verilen metil testosterone, saç dökülmesini hızlandırabilir ve menopoz sonrası kadınlarda saçların zayıflayıp güçsüzleşmesine neden olabilir.
Doktorunuza danışmadan kesinlikle ilaçlarınız ilgili kararlar almayınız.
Saç Dökülmesinde En Önemli Etken Genlerde Gizli
Saçları dökülen, zayıflayan ve güçsüzleşen birçok erkek ve kadın da, eğer ki bunun altında yatan tıbbi neden bulunamamışsa, sorun genlerdendir. Esas olarak saç dökülmesi kalıtımsaldır ve anneden, babadan veya ailenin diğer üyelerinden kaynaklanabilir. Saçlarını erken yaşta kaybetmeye başlayan kadınların aile üyelerinin hem erkeklerinde hem kadınlarında saç dökülmesi sorunu yaşanmıştır. İleri yaşlarda saç dökülmesi yaşayan kadınların saç yoğunluğu zayıflamıştır.
Erkeklerde ise suçlu 5 alfa –redüktaz enzimi olarak görülebilir. Bu enzim aracılığıyla testosteronun dihidrotestosterona (DHT) dönüşümüyle korelasyon göstermektedir. DHT, saç foliküllerini zayıflatır ve yoğunluğunu azaltır, zamanla bu süreç daha zayıf ve kısa saçların çıkmasına neden olur. Çıkan bu saçlar da çok kolay dökülürler. Vücutlarında 5 alfa –redüktaz enzimi bulunmayan erkekler de genelde saç dökülme sorunu yaşamazlar.
Kadınlarda oluşan genetik saç dökülmesi, genel olarak saç derisinin hemen üst tabakasında oluşur, erkeklerdeki gibi alnın hemen üstündeki saç çizgisinin azalması şekilde gözükmez.
Suçlanmaması Gerekenler
Saç dökülmesine neden olan suçluların listesini yapmaya devam ederken, bazı etkenleri suçlamadan geçmemiz gerekmektedir. Saça başka renk vermek için sürülen boyalar veya havuz suyuna hijyen için eklenen klor, saçların dökülmesine sebebiyet vermez. Fakat bu gibi kimyasallar, saçı çok narin ve kırılgan bir hale getirebilir. Bu bakımdan saydıklarımızı minimum düzeyde tutmak saçın gücünü korumak açısından önemlidir.
Gelecek Umut Vaadediyor
Saç dökülmeleri konusundaki çalışmalar süratle devam etmektedir ve önümüzdeki birkaç yıl içerisinde kalıcı bir çözüm bulunacak gibi durmaktadır. Araştırmacılar, saçın yeniden oluşması konusunda büyük ilerlemeler kaydetmişlerdir.
Fakat kalıcı bir çözüm bulunana kadar, yapılabilecek en iyi şey saç dökülmesini gözlemlediğiniz ilk andan itibaren bunu durdurmak için uğraşmaktır. Bu size saç dökülmesindeki miktarın minimuma inmesi faydasını sağlayabilir. Saç dökülmesi uzun zamandan beri varsa, hemen umutsuzluğa kapılmayın, doktorunuzla konuşun, yapılabilecek tedavi yolları halihazırda bulunmaktadır.
Çok yakında saç dökülmesi sorunu, geçmişten bir anı olarak hatırlanacaktır.
Dökülen Saçların Tekrar Çıkması Mümkün Mü ?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder