Saçınızı hangi yandan ayırdığınız basit bir kişisel tercihin ötesine geçerek kişiliğinizi ele veriyor. Saçı soldan ayırmak kişinin maskülen tarafını, sağdan ayırmak ise feminen özelliklerini vurguluyor.
Gökyüzünün altındaki kargaşaların çoğu sol mu, sağ mı meselesinden çıkar. Onlar tartışadursun peki ya orta yolu seçenler, onlar için neler söylenir? ''Saç teli, bunca konuşmaya değer mi canım!'' demeyin! Saçımızı hangi taraftan ayırdığımız güzelliğimize, insanlarda bıraktığımız izlenime etkilerini okuduğunuzda, söylenenlere siz de inanamayacaksınız...
ABD’li nükleer fizikçi John Walter ve antropolog kızkardeşi Catherine Walter, bu konuda bir teori geliştirmişler. Hair Part teorisine göre, kişinin saçını hangi taraftan ayırdığı diğerlerinin onu algılayışını, hatta son analizlere göre kişinin kendi kendini algılayışını, davranışlarını bile etkiliyor.
Beyne mesaj gönderiyor
Walter Kardeşler’e göre saçı soldan ayırmak, karşı tarafın bilinçaltına beynin sol yarısına dikkat etmesi için mesaj veriyor. Karşınızdaki kişi tamamen bilinç dışı bir şekilde, beynin sol yarısının özellikleri olan rasyonellik, mantık, dil, matematik, sözel hafıza gibi özellikleri yani kültürel olarak maskülen özellikleri sizde görüyor. Sağa ayırmaksa, tam tersi bir şekilde, dikkati beynin sağ yarısına çekiyor: müzik yeteneğine, duygusallığa, daha feminen özelliklere. ''Soldan ayırmak'' diyor Walter kardeşler, ''hem erkek özellikleri vurgulamak isteyenler için, hem de politika ya da uluslararası ilişkiler konusunda kariyer yapmak isteyen kadınlar için daha uygun!''.
Saçını sağdan ayırdı, kaybetti
Saçı soldan ayırmak bu kadınların, daha güvenilir ve zeki algılanmasına sebep oluyor -Mesela Hillary Clinton-. Sağdan ayırmak ise tam tersine, kadınsı özellikleri ve kırılganlığı vurguluyor. Hatta Al Gore’un seçimlerde kaybetmesini de saçını sağdan ayırmasıyla ilişkilendiriyorlar ve 43 Amerikan başkanı arasında, sadece 3’ünün -James Buchanan, Warren G. Harding ve Ronald W. Reagan- sürekli olarak saçını sağdan ayırdığını, onların da gelmiş geçmiş en kötü performansı gösterdiklerini belirtiyorlar. Walter kardeşler, saçı ortadan ayırmanın, hiçbir tarafa ayırmamanın ya da kel olmanın yani imajda simetrik olmanın, beynin hiçbir yarısını vurgulamadığı için karşımızdaki kişinin gözünde nötr bir imaj bıraktığını, her iki tarafın da söyleyecek sözleri olduğundan dünyayla devamlılık sergilediği mesajı verdiğini söylüyorlar.
Ortadan ayıranlar: Merkezciler
Walter Kardeşler’in yanı sıra, güvenilir uzmanların internette ve moda sayfalarında gittikçe yayılan görüşlerine göre, saçı ortadan ayıranlar ''Merkezciler'', zarafetin ve çok yönlülüğün modayı aşan stiline sahip olmayı simgeler. İsim mi? Resmi olmayan şıklığın iki ikonu Sarah Jessica Parker ve Kate Moss mesela. Bütün bu gerçekler, yandan ayıranların taraftarlarını püskürtmeye yeter aslında ama uzmanlara göre ne yazık ki 25 yaş geçildi mi, ortadan ayırmanın gerçekten yakıştığı tek kişi Kate Moss ya da yüzü mükemmel anlamda simetrik olan o azınlık.. Geriye kalan herkeste, uyumsuzlukları ortaya çıkarır ve adeta Picasso’nun resimlerini hatırlatır saçı ortadan ayırma. Dahası var.
Çiçek çocuklar, 70’li yıllar, Joan Baez, rock festivalleri... Bütün bunlar insanın aklına, saçı ortadan ayırmayı getirir. Sanki bunu seçenler aslında büyümek istememekte, gençliklerini uzatmaya çalışmaktadırlar.
Sağdan ayırdılar seçimde yenildiler
Hair Part teorisine göre saçı sağdan ayırmak, bilinçaltına beynin sa€ yarısının özelliklerini vurguluyor: Duygusallık, içtenlik, kadınsılık. Hatta Al Gore’un seçimlerde kaybetmesini de saçını sağdan ayırmasıyla ilişkilendiriyorlar. Peki ya Deniz Baykal? O da aynı sebeple seçimleri bir türlü kazanamıyor olabilir mi?
Kellere nötr imaj başarı getiriyor
Walter kardeşlere göre, kel olmak, beynin hiçbir yarısını vurgulamadığı için karşımızdaki kişinin gözünde nötr bir imaj bırakıyor. Her iki tarafın da söyleyecek sözleri olduğundan dünyayla devamlılık sergilendiği mesajını veriyor.
Saçınızı Nasıl Taradığınız Kişiliğinizi Ele Veriyor
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder